Son günlerde Kıbrıs'ta yaşanan siyasi gerilimler, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis'in Paskalya mesajına yaptığı sert tepki ile yeni bir boyut kazandı. Tatar, Hristodulidis'in mesajının altında yatan politik mesajı eleştirerek, Kıbrıs'ta barışın sağlanmasının her iki tarafın ortak iradesine bağlı olduğunu vurguladı. Tatar, bu tür mesajların Kıbrıs'taki siyasi atmosferi daha da gerdiğini ve çözüm arayışlarını olumsuz etkilediğini ifade etti.
Hristodulidis'in yayımladığı Paskalya mesajı, dini bayramın ruhuna uygun bir dille yazılmış olsa da, Tatar, mesajın içerisine gizlendiğini öne sürdüğü siyasi içeriklere dikkat çekti. 2023 Paskalyası, tarihsel olarak Kıbrıs için bir barış mesajı taşısa da, GKRY liderinin kullandığı dilin iki toplum arasında bir ayrışma yaratma potansiyeli taşıdığına vurgu yaptı. Tatar, Hristodulidis’in Paskalya mesajında barış çağrısı yapmak yerine, Kıbrıs Türk halkını dışlayıcı bir üslup benimsediğini savundu.
GKRY liderinin bu yaklaşımının, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik adımlar atılmasına engel teşkil ettiğine dikkat çeken Tatar, “Barış, yalnızca sözde bir kavram olarak kullanılmamalıdır. İki tarafın da birbirine saygı göstermesi ve karşılıklı diyalog içinde bu tür bayramları kutlaması gerekmektedir” dedi. Tatar'ın bu açıklamaları, Kıbrıs Türk toplumunda da destek bulurken, bölgedeki siyasi dinamikleri de etkileyebilecek nitelikte.
Kıbrıs'taki ilişkilerin seyrini etkileyen bir diğer unsur da, iki taraf arasındaki tarihsel meseleler ve mevcut siyasi gerilimlerdir. Hristodulidis'in mesajına yönelik Tatar'ın çıkışı, geçtiğimiz haftalarda yaşanan bazı siyasi gelişmelerle de ilişkilendirilmektedir. Özellikle son dönemde, Kıbrıs'taki müzakerelerin yeniden başlaması için atılan adımların yetersiz kaldığı düşünülüyor.
Tatar’ın açıklaması, Kıbrıs Türk halkının kendi bağımsızlıklarını savunma ve haklarını koruma kararlılığını da gözler önüne serdi. "Biz, barışın peşindeyiz ama bunun için karşılıklı anlayış ve uzlaşma şart" diyen Tatar, uluslararası camiaya da Kıbrıs Türk tarafının masada daha fazla yer alması gerektiğini iletti. Hristodulidis'in mesajı, Kıbrıs politikasında yeni bir tartışma başlatırken, Tatar’ın tepkisi de bu meseleyi daha fazla gündeme taşıdı.
Sonuç olarak, Paskalya dini bayramının böyle bir siyasi polemikle anılması, Kıbrıs için üzücü bir durumdur. Cumhurbaşkanı Tatar’ın açıklamaları, yalnızca Kıbrıs’taki mevcut durumu değil, aynı zamanda iki toplum arasındaki ilişkileri de derin bir sorgulamaya tabi tutuyor. Gelecek günlerde yapılacak açıklamalar ve diplomatik görüşmeler, taraflar arasındaki tansiyonun ne ölçüde yükseleceği hakkında ipuçları verebilir.