Son günlerde Türkiye'nin önemli siyasetçilerinden biri olan Keçeli, İsrail'in Suriye topraklarındaki hava saldırılarına son vermesi gerektiğini vurguladı. Bölgedeki huzursuzluğun arttığı bu dönemde, Suriye'de gerçekleştirilen hava saldırılarının yalnızca yerel halkı değil, aynı zamanda uluslararası ilişkileri de derinden etkilediğine dikkat çekti. Bu bağlamda, Keçeli'nin açıklamaları, hem Türkiye hem de uluslararası toplum açısından dikkat çekici bir harekete dönüşebilir.
Keçeli, Suriye’de meydana gelen hava saldırılarının sonucunda, binlerce insanın evini, ailesini ve işini kaybettiğini belirtti. Özellikle son bir yıl içinde Suriye’nin farklı bölgelerinde artan hava saldırıları, insan hakları ihlalleri, yerinden edilme ve insani krize yol açtı. “Bölgedeki savaştan en çok etkilenenler her zaman masum siviller olmuştur. Bu saldırıların son bulması, insan hayatını korumak açısından büyük bir öneme sahip,” diyen Keçeli, insanlık adına bir an önce adım atılması gerektiğini vurguladı.
Keçeli'nin açıklamalarında, uluslararası toplumun bu duruma kayıtsız kalmamasının önemine de yer verildi. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kurumların, her geçen gün artan çatışmaların önlenmesi için etkin bir biçimde devreye girmesi gerektiğini belirtti. Bunun yanı sıra, Keçeli, yalnızca askeri müdahalelerin değil, aynı zamanda diplomatik çözüm yollarının da ivedilikle masaya yatırılması gerektiğine inanıyor. “Savaş çözüm değildir; diyaloğun, uzlaşının ve insani yardımın ön planda tutulması gerekir,” dedi.
Hava saldırıları sonucunda yaşanan kayıpların yalnızca maddi olmadığını; aynı zamanda manevi ve sosyal boyutları da bulunduğunu ifade eden Keçeli, Suriye halkının yaşadığı travmaların derin ve kalıcı etkiler bıraktığını vurguladı. Çocukların eğitiminden, sağlık hizmetlerine erişimine kadar pek çok alanda sorunlar yaşandığını belirten Keçeli, "Bir ülkenin yeniden inşası sadece inşa etmekle olmaz; savaşın getirdiği travmayı da tedavi etmek gerekir” dedi.
Ancak, doğru adımlar atıldığında Suriye için umudun yeşerebileceğine de dikkat çekti. Keçeli, bölgedeki barışın sağlanması için uluslararası işbirliğinin şart olduğunu, bu işbirliğinin yalnızca askeri çözümlerle değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik projelerle de desteklenmesi gerektiğini vurguladı. İşte bu noktada, Türkiye'nin barış sürecindeki rolünün büyük olduğunu söyleyerek, bu konuda üzerine düşeni yapmasının önemi üzerinde durdu.
Keçeli'nin bu açıklamaları, Suriye'deki insani durumun iyileştirilmesine yönelik atılacak somut adımlar için hayati bir çağrı niteliği taşıyor. Bölge halkının gerçek ihtiyaçlarının geçmişte olduğu gibi bugün de göz ardı edilmemesi gerektiği mesajını veren Keçeli, savaştan kaçan insanların hayatlarını yeniden inşa edebilmesi için mutlaka uluslararası destek sağlanması gerektiğini savunuyor.
Sonuç olarak, İsrail'in Suriye üzerindeki hava saldırılarına son vermesi, sadece oradaki durumu iyileştirmekle kalmayacak; aynı zamanda tüm bölge için yeni bir umut kapısını aralayacaktır. Keçeli'nin yaptığı bu çağrının, uluslararası alanda yankı bulması ve etkili sonuçlar doğurması, Suriye halkı için büyük bir umut ışığı olacaktır. Bu noktada, insanlık olarak her birimizin sorumluluğu, barışın sağlanması için çaba göstermektir.