Her yıl coşku ve neşeyle kutlanan bayramlar, bu yıl Gazze’de yas içinde geçiyor. Uzun yıllardır süregelen çatışmalar ve yıkım, bayramların ruhunu etkisi altına almış durumda. Gazze'deki halk, bayram günlerinde bile geçim sıkıntısı ve savaşın yarattığı travmalarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu yazıda Bayram'da Gazze'deki duygusal durumu, halkın yaşadığı trauma ve geleceğe dair umut kırıklıklarını ele alacağız.
Bayram, İslam dünyasında sevinç, dayanışma ve kardeşliğin simgesi olarak kabul edilir. Ancak Gazze’de bu yıl, bayram yerine yas var. İnsanlar, sevdiklerini kaybetmenin acısını yüreklerinde taşırken, mutluluk ve sevinç gibi sözcükler artık boş bir anlam kazanmış durumda. Çocuklar, sokaklarda oyun oynayıp, bayram hazırlıkları yapmayı hayal ederken, yaşanan olaylar bunun çok da mümkün olmadığını gösteriyor.
Her gün yaşanan ölüm ve yıkım, halkın psikolojik durumunu ciddi şekilde etkiliyor. Psikologlar, özellikle çocukların bu durumdan ne denli etkilendiğine dikkat çekiyor. 4-5 yaşındaki bir çocuğun bayram geleneği ile ilgili bildiği şeyin sadece elde ettikleriyle ya da kaybettikleriyle sınırlı kalması, herkesi derinden yaralıyor. Avastmendeki kısıtlamalar ve yardımların yetersiz kalması, insanları kaygılandırıyor. Artan işsizlik, halkın bayramlarda yapması gereken alışverişleri dahi gerçekleştirememesine neden oluyor.
Gazze’de yaşayan insanların, bayramda yaşanan bu hüzün ve acılar karşısında gelecek için umutları giderek azalıyor. Birçok aile, bu bayramda ne yiyeceklerinin, ne de yıpranmış kıyafetlerinin olmadığını düşünerek bu günleri geçirmeye çalışıyor. Ancak sıkıntılı geçen günlerin sonrasında gelen bayramların, insanların hayatında gerçek anlamda bir değişim yaratmadığı gerçeği de yürekleri burkuyor.
Birçok insan, Gazze’nin geleceği için endişeli. Savaşın getirdiği olumsuzluklar, sadece mevcut hayatı değil, gelecek nesilleri de etkilemekte. Eğitim alanında yaşanan kısıtlamalar, sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve psikolojik destek eksikliği, çocukların geleceği için ciddi bir tehlike arz ediyor. Bunun yanı sıra uluslararası yardım kuruluşlarının müdahale etmeleri de halkın gündeminde önemli bir yer tutuyor. Fakat yardım ulaştığında da, bu yardımların yeterli olup olmadığı sorusu insanları kaygılandırıyor.
Sonuç olarak, Gazze’de bir kez daha yaşanan bayramda yas içinde geçirilen günler, çatışmalardan çok daha fazlasını düşündürtmeye devam ediyor. Her yıl olduğu gibi bayram sandıkları yüzleri gülümsetemedi; ama belki de daha önemlisi, Gazze halkının mücadelesi ve yaşama arzusu bu hüzünlü günlerden çok daha büyük! Umutlarımız, şafakta doğacak yeni bir günle tazelenecek mi? Bir gün Gazze sokakları, kahkahalarla dolacak mı? Belki de bu soruların yanıtı, sadece umutla beklemekten ibaret.