Son dönemlerde artan aile içi şiddet olayları toplumun her kesiminde yankı bulurken, bir cinayet vakası, dikkatleri bu sorunun ciddiyetine çekti. Eşi tarafından katledilen bir kadın, daha önce çevresine "Sonum iyi olmayacak" şeklinde uyarılarda bulundu. Bu trajik olay, birçok soru işaretini de beraberinde getiriyor. Aile içindeki bu tür şiddet olaylarının önüne geçmek için neler yapılabileceği, toplumun bu konudaki duyarlılığının artırılması gerektiği düşünceleri gündeme getiriliyor.
Birçok kadın şiddetle dolu hayat yaşarken, bu olay tüm Türkiye’yi derinden sarstı. İddiaya göre, 35 yaşındaki Zeynep, eşi Ali tarafından bir gece gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybetti. Olayın gerçekleştiği sırada, Zeynep’in 7 yaşındaki kızı da evde bulunmaktaydı. Zeynep’in arkadaşları, Zeynep’in eşinin saldırgan tavırlarından yıllardır muzdarip olduğunu ve genellikle "Sonum iyi olmayacak" şeklinde cümleler kurarak çevresindeki insanları uyardığını belirtiyor. Kıskançlık ve kontrol takıntısının, Zeynep’in hayatında nasıl bir kabusa dönüştüğünü tanıklarından dinlemek, insanı derin bir çaresizlik hissine sürüklüyor.
Bu insanlık dramı sonrası, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konularında daha fazla sesin yükselmesine sebep oldu. Uzmanlar, aile içi şiddeti önlemek için yalnızca yasaların sertleşmesinin yeterli olmadığını; eğitimin, farkındalığın ve toplumsal cinsiyet bilincinin artırılmasının elzem olduğunu vurguladı. Kadına yönelik şiddet olaylarının önüne geçebilmek adına oluşturulan sığınma evleri, danışma hattı gibi mekanizmaların daha fazla kişiye ulaşması gerektiği ifade ediliyor. Bu tür olayların önlenebilmesi için, ailelerin içinde bulunduğu çatışmaların erken aşamada tespit edilip gerekli önlemlerin alınmasını sağlayacak programların hayata geçmesi üzerinde de duruluyor.
Son olarak, Zeynep’in trajik hikayesi, yalnızca bireysel bir acı değil, toplumun genelindeki şiddet sarmalının bir yansımasıdır. Kadınların yaşadığı fiziksel ve psikolojik şiddet karşısında sessiz kalmamamız gerektiği, bu tür olayların önüne geçilmesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiği belirtildi. Zeynep’in hikayesinin, seslerin yükselmesine ve sessiz kalınmaması gereken birçok soruna dikkat çekmesine vesile olması umuluyor. aynı zamanda, şiddeti önlemek ve kadın hakları konusundaki farkındalığı artırmak için birlikte hareket etmenin önemini hatırlatıyor.