Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de gerçekleştirilen BRICS Zirvesi, dünya genelinden liderleri bir araya getirerek önemli konulara ışık tutmaya devam ediyor. Bu yılki zirvede Türkiye’yi temsilen katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yapay zekanın riskleri ve yönetimi üzerine dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Fidan, yapay zekanın tahakküm aracına dönüşme potansiyeline karşı tedbir alınmasının şart olduğunu belirtti ve bu alanda uluslararası işbirliğinin elzem olduğuna vurguda bulundu.

Yapay Zeka ve Küresel Güvenlik

Bakan Fidan, zirvedeki konuşmasında dünya genelinde yapay zekanın hızla yayıldığını ve toplum üzerindeki etkisinin giderek derinleştiğini ifade etti. Bu yeni teknolojilerin, bireysel yaşamdan ulusal güvenliğe kadar birçok alanda büyük değişimlere yol açabileceğini belirten Fidan, “Yapay zekanın doğru bir şekilde yönetilmemesi halinde, bu teknolojiler insanlık için tehdit unsuru haline gelebilir. Özgürlüklerin kısıtlanması, mahremiyetin ihlali ve ekonomik eşitsizliklerin artması gibi birçok risk söz konusudur” dedi.

Fidan, yapay zeka teknolojilerinin kontrolsüz bir şekilde ilerlemesinin, otoriter rejimlerin güçlenmesine ve demokrasilerin zayıflamasına yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Bu nedenle, uluslararası platformlarda bir araya gelerek ortak standartların belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi. “Özellikle BRICS ülkeleri olarak ortak bir anlayış geliştirmemiz ve yapay zekanın etik bir çerçevede gelişmesini sağlamamız şart” diyen Fidan, ülkeler arasında işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Gelecek İçin Stratejiler Geliştirmek

Bakan Fidan, yapay zeka ve onun yönetimi konusunda atılacak adımların yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda sosyal ve etik boyutlarının da göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret etti. “Gelecekte yapay zekanın, insan hayatını nasıl şekillendireceğini düşünmek zorundayız. Bu değişim sürecinde, eğitim, araştırma ve geliştirme alanlarında yatırımlar yaparak, ilgili tüm paydaşları bilgilendirmek önem taşıyor” dedi.

Fidan, hükümetler, akademi ve özel sektör arasında bir işbirliği modeli oluşturulmasının gerekliliğini vurgulayarak, “Yapay zeka konusunda sağlam politikalar geliştirmeden, bu teknolojiden en iyi şekilde faydalanmak mümkün değil. Bu bağlamda, BRICS ülkeleri olarak işbirliğimizi güçlendirerek, yapay zekanın olumlu yönlerini öne çıkarmaya çalışmalıyız” ifadelerini kullandı.

BRICS Zirvesi, yalnızca ekonomik işbirlikleri değil, aynı zamanda bu tür küresel sorunların tartışılması ve çözüm yollarının bulunması adına da önemli bir platform olma özelliği taşımaktadır. Bakan Fidan’ın açıklamaları, zirvenin önüne çıkan yapay zekaya ilişkin tehditleri ve bu tehditlerle başa çıkma yollarını gündeme taşımıştır. Bu bağlamda, yapay zekanın kontrolü ve yönetimi konusunda daha fazla işbirliği ve uluslararası standartların belirlenmesi, gelecekte bizleri bekleyen en büyük sorumluluklar arasında yer alacaktır.

Ayrıca, yapay zeka teknolojilerinin insanlık için faydalı hale getirilmesi adına bilim insanları, mühendisler ve teknoloji uzmanları ile birlikte çalışmanın önemini belirten Fidan, bu tür işbirliklerinin geliştirilmesi gerektiğini de vurguladı. “Hükümet olarak bu alandaki politikalarımızı güncelleyerek, yapay zekanın insanlığa katkı sağlaması açısından nasıl bir çerçeve çizebiliriz sorusunu her zaman kendimize sormalıyız” dedi.

Sonuç olarak, BRICS Zirvesi’ndeki tartışmalar, yalnızca yapay zeka gibi teknik konularla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda küresel işbirliği, güvenlik ve etik gibi daha geniş perspektifleri de kapsıyor. Hakan Fidan’ın yapay zekanın yönetimi konusundaki çağrısı, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için dikkate alınması gereken açık bir mesaj niteliği taşımaktadır. Bu nedenle, uluslararası işbirliklerinin güçlendirilmesi ve yapay zeka gibi kritik teknolojilerin insanlık yararına gelişimine katkı sağlanması için alınacak tedbirler, önümüzdeki dönemde büyük önem arz edecektir.