Hayat, bazen küçük bir hediye ile değişir. 55 yıl önce bir abla, kardeşine hediye ettiği fotoğraf makinesiyle onun hayatını farklı bir yöne sürükledi. Bu hediye, sadece metal ve camdan oluşan bir cihaz olmanın ötesinde, bir tutkunun, bir kariyerin ve bir yaşam biçiminin başlangıcını simgeliyor. Fotoğrafçılığa olan bu tutku, zaman içerisinde bir mesleğe dönüşerek, hem kişisel hem de sosyal birçok anının biriktirilmesini sağladı.
Yıl 1968, küçük bir şehirde, genç bir çocuk fotoğraf makinesiyle tanıştı. Abla, o dönemde popüler olan bir analog makineyi, kardeşine büyük bir sevgiyle armağan etti. Bu küçük cihaz, yüreğinde bir kıvılcım meydana getirerek, onun geleceğinin şekillenmesine olanak sağladı. İlk başlarda, sadece eğlence amaçlı çekimler yaparken, zamanla gözlemlediği dünyayı daha derinlemesine keşfetme hevesiyle dolmaya başladı. Her basılan deklanşör tuşu, ona farklı duygular yaşattı. Narin bir hüznü, samimi bir mutluluğu veya basit bir günlük hayatı ölümsüzleştirmek, genç yeteneğin en büyük arzularından biri haline geldi.
Bundan birkaç yıl sonra, fotoğraf makinesi onun sadece bir hobi değil, aynı zamanda bir ifade aracı olmasını sağladı. Şehirdeki hayatı, doğanın sunduğu güzellikleri ve insan ilişkilerini belgelemek adına geçirdiği zaman, ona sadece görüntüler değil, aynı zamanda aydınlatılmış anılar sundu. Bu tutku, onun kararlılığı ile birleşerek, fotoğrafçının yeteneklerini geliştirmesine, özel kareler yakalamasına olanak tanıdı.
Zamanla, bu tutku birçok sergi ve proje ile taçlandı. Yerel etkinliklerde yer almak, ülke çapında düzenlenen yarışmalara katılmak, dergilere fotoğraflar göndermek, bu genç yeteneğin kariyerini yönlendiren adımlar oldu. Fotoğrafları, sadece birer görüntü değil, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerine inen tohumlar haline gelmeye başladı. İlk ödülünü aldığında, bu koleksiyonun sadece bir başlangıç olduğunu anlamıştı. Onun için bu, sadece bir başarı değil, aynı zamanda sevgiyle yapılan bir işin ciddiyetinin bir sembolüydü.
Fotoğrafçılık kariyerine giden yolculuğu, zamanla detaylı bir şekilde belgelendi. Çektiği her kare, bir hikaye anlatıyordu. İnsanlar, duygular, yerler ve anlar… Hepsi bu küçücük makineden çıkan ışıkla birleşerek, hayatı çok boyutlu bir hale getiriyordu. Anlatılan her hikaye, izleyiciye yeni perspektifler sunuyordu.
Kendisine duyduğu heyecanın yanı sıra, başkalarıyla bu sanatı paylaşmak da önemli bir motivasyon kaynağı haline geldi. Atölyeler düzenleyerek, gençlerle fotoğrafçılık hakkında bilgi paylaşan bu usta, aynı zamanda yeni nesillere ilham vermeyi de hedefledi. Onun en büyük arzusu, bir fotoğrafın bakış açısını değiştirebileceğini göstermekti. “Bir fotoğraf, yaşadığınız anın ötesinde bir dünyaya açılan kapıdır,” diyordu sık sık. Abla tarafından kendisine hediye edilen o küçük makine, sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda bir bağ kurma ve keşfetme aracıydı. Bu bağ, yaşamın saçtığı çeşitli renkleri ve güzellikleri görme fırsatını sundu.
Günümüzde, 55 yıllık bir kültür ve deneyimle dolu bir yaşamın sahibi olan bu fotoğrafçı, her anı bir hikaye olarak yakalama becerisini geliştirdi. Fotoğraflarındaki tüm detayların ardında bir tutku ve özveri yatıyor. Hayal gücünün, teknik bilgi ile birleştiği noktalardan biri ise, zamanla projelerin büyüklüğü ve karmaşıklığı. İster sıradan bir sokak sahnesi olsun, ister muhalif bir icat; her şey, onun bakış açısında ayrı bir anlama bürünüyor.
İlk hediye edilen fotoğraf makinesinin anısı, yalnızca dönemin nostaljisi olarak kalmadı. Bugüne kadar süregelen bu tutku, yaşamına yön veren en önemli unsurlardan biri oldu. Kardeşinin ona verdiği hediye, birçok yolculuğun öncüsü oldu. Bu hikaye, bir ailenin özverisi, bir tutkunun devamlılığı ve yaşamın güzelliklerine dair bir bakış açısı sundu. Unutulmamalıdır ki, kimi zaman hayattaki en büyük dönüşümler, basit bir hediye ile başlar.
Sonuç olarak, yıllar içinde birçok nesil yetiştiren bu fotoğrafçı, hayatının büyük bir kısmını o küçük makineyle şekillendirdi. Bugün, anılarını ve anlık duygularını paylaşmaya, genç yetenekleri eğitmeye ve onların da kendi yollarını bulmalarına yardımcı olmaya devam ediyor. Çünkü fotoğrafçılık, onun için yaşam boyu süren bir yolculuk.